RANDEVU OLUŞTURUN..
Kendinize zaman ayırın, uzmanlarımızdan yardım almak ve hayatınızda bir değişiklik yapmak için harekete geçin! Randevunuzu hemen oluşturun.
Dikkat zihinsel faaliyetin bir durum üzerinde yoğunlaşması, odaklaşmasıdır. Dikatin diğer bir tanımı ‘‘bireyin duyu organları aracılılığıyla ulaşabildiği ve bu yolla farkında olduğu, çevresinde meydana gelen uyaranlara alıcılarını yönlendirmesi durumu” olarak yapılmıştır. Dikkat bir kısım bilgiyi güçlendirir, diğer bilgiyi baskılar. Bu güçlendirme hedeflenen bilginin daha ileri işleme için seçilmesini sağlar. Baskılama ise geri kalan bilgilerin göz ardı edilmesini sağlar. İyi bir dikkat işlevi gerekli olmayanlara ve çeldirici olanlara dikkat etmemeyi gerektirir.
Dikkat Eksikliği: Kişinin yaşına, sosyal ve kültürel özelliklerine oranla konsantre olmada güçlük çekmesi, unutkan olması, dağınık olması, işlerini organize etmede zorluk yaşaması, bir işe konsantre olduktan sonra basit bir uyaranla çok kolay dikkatinin dağılması, dikkat “sabır” gerektiren işlerden kaçınması ve sık sık basit dikkat. Hataları yapmasıdır.
Hiperaktivite: Kişinin yaşına göre çok daha hareketli, aceleci veya aşırı konuşkan olmasıdır. Çocuklarda sürekli bir yerlere tırmanma, motor takılmış gibi koşuşturma hiperaktiviteyi akla getirir. Hiperaktivite, genellikle dürtüsellik ile birliktedir. Dürtüsellik belirtileri: doyumu ertelemede güçlük, anında ve beklemeden ödüle ulaşma isteği ve zarar getirebilecek davranışları düşünmeden yapma şeklindedir.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), dikkat eksikliği ve/veya hiperaktivite-dürtüsellik belirtilerinin benzer gelişim düzeyindeki bireylerle karşılaştırıldığında daha sık, sürekli ya da şiddetli yaşanması ile karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. Tanı için belirtilerin en az iki ortamda (ev, okul ya da işyeri gibi) ortaya çıkması, işlevsellikte bozukluk oluşturması, en az 6 aydır bulunması ve belirtilerin bazılarının 12 yaşından önce başlaması gerekmektedir
DEHB çocukluk çağının en sık görülen nöro-gelişimsel bozukluğu olup, sıklığı ve yaygınlığı konusunda farklı veriler mevcut olsa da dünya genelinde ortalama prevalansının okul çağı yaş grubunda %3-7 civarında olduğu bildirilmektedir. Erkek/kız oranının 3/1 olduğu bildirilmektedir.
DEHB gelişiminde genetik ve çevresel risk faktörlerinin birlikte etkili olduğu, bazı genlerin bireysel duyarlılık ve çevresel risklerle etkileşerek bozukluğun ortaya çıkmasına yol açtığı, uzun dönem gidişatın prenatal, biyolojik ve psikososyal çevresel risk faktörlerinden etkilendiği belirtilmektedir..Çevresel faktörler arasında önemli olduğu düşünülenler arasında başlıca gebelikte nikotin, alkol, ağır metal maruziyeti, perinatal stres, düşük doğum ağırlığı ve travmatik beyin hasarı gelmektedir.
DEHB klinik bir tanı olup, tanıyı kesinleştirmeye yönelik herhangi bir laboratuvar ya da özgün bir tanı testi bulunmamaktadır. Aile ve çocuk ile yapılan görüşmeler, klinik gözlemler, fizik ve nörolojik muayene, davranışsal değerlendirme ölçekleri, okul ve öğretmenlerden alınan bilgiler ve bilişsel testlerden sağlanan veriler klinisyenin tanı araçlarıdır. Tanı bir çocuk ve ergen psikiyatri uzmanı tarafından koyulmalıdır.
DSM-5’e göre DEHB Tanı Ölçütleri (Amerikan Psikiyatri Birliği)
Dikkatsizlik
(a) çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer etkinliklerde dikkatsizce hatalar yapar (örneğin; detayları kaçırabilir veya atlayabilir, yaptığı görev hatalıdır).
(b) çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da katıldığı oyun vb. etkinliklerde dikkati dağılır (örneğin; derslerde, ikili konuşmalar sırasında veya uzun paragraflar okurken dikkatini korumada zorluk).
(c) doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünür (örneğin; apaçık bir dikkat dağıtıcı unsur olmadığı halde bile aklı başka yerdeymiş gibi görünür).
(d) çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tamamlayamaz (örneğin; bir göreve başlar ama odağını çabuk kaybeder ve kolaylıkla dikkati kayar; okul ödevlerini, ev işlerini, veya iş yerindeki görevlerini tamamlayamaz).
(e) çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk çeker (örneğin; sırayla yapılması gereken görevleri yönetmekte zorlanma; materyalleri ve eşyaları belli bir düzende tutmakta zorlanır; işleri dağınık ve dezorganizedir; zaman yönelimi zayıftır; ödevlerin teslim tarihini kaçırır).
(f) çoğu zaman sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karsı isteksizdir (örneğin; okulda verilen ödevler veya ev ödevleri; yaşça daha büyük ergen ve erişkinler için: rapor hazırlama, form doldurma veya uzun rapor veya makaleleri gözden geçirme).
(g) çoğu zaman üzerine aldığı görevler ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder (örneğin; okul araç gereçleri, kalemler, kitaplar, cüzdan, anahtar, ödevler, gözlük, cep telefonu).
(h) çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır (yaşça daha büyük ergen ve yetişkinler için, akla gelen ilgisiz düşünceleri içerir).
(i) günlük etkinliklerde çoğu zaman unutkandır (örneğin; gündelik işler; yaşça daha büyük ergen ve yetişkinler için: telefon çağrılarına geri dönmek, fatura ödemek, randevuları unutmak).
Hiperaktivite-Dürtüsellik
(a) çoğu zaman elleri, ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur.
(b) çoğu zaman oturması beklenen durumlarda oturduğu yerden kalkar (örneğin; sınıfta, iş yerinde veya oturulması gereken diğer durumlarda yerinden kalkar).
(c) çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır (ergenlerde ya da erişkinlerde öznel huzursuzluk duyguları ile sınırlı olabilir).
(d) çoğu zaman sakin bir biçimde, boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır.
(e) çoğu zaman hareket halindedir ya da adeta motor takılmış gibi davranır (örneğin; uzun bir zaman boyunca lokanta veya toplantılarda rahat bir şekilde duramaz, başkaları tarafından huzursuz ve ayak uydurulması zor olarak algılanabilir).
(f) çoğu zaman çok konuşur.
(g) çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır (örneğin; başkalarının cümlelerini tamamlar veya konuşmalarda başkalarının sözünü keser, konuşma sırasını bekleyemez).
(h) çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır (örneğin; kuyrukta).
(i) çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer (örneğin; başkalarının konuşmalarına ya da oyunlarına burnunu sokar, izin almadan başkalarının eşyalarını kullanır, ergen veya yetişkinler başkalarının yaptıklarına karışır veya üstlenirler).
Mevcut duruma göre görünümü belirtiniz:
III. Hiperaktivite-Dürtüselliğin Önde Geldiği Görünüm: Son 6 ay boyunca A2 tanı ölçütü karşılanmış, ancak A1 tanı ölçütü karşılanmamışsa.
TEDAVİ VE PROGNOZ
DEHB’nin sadece çocukluk çağı hastalığı olmadığı, yetişkin yaşlarda da belirtilerin çeşitli alanlarda işlevselliği bozarak devam ettiği bilinmektedir. Tedavi edilmemiş DEHB’nin alkol ve madde bağımlılığı, adli sorunlar, akademik başarısızlık, işsizlik, sık boşanma, erken yaşta gebelik gibi psikiyatrik ve sosyal riskler oluşturduğu bilinmektedir. psikoeğitim, psikososyal girişimler, davranış ve eğitim ile ilgili konularda bilgilendirme ve yönlendirmeleri içeren kapsamlı bir tedavi planının parçası olarak değerlendirilmelidir.
Kendinize zaman ayırın, uzmanlarımızdan yardım almak ve hayatınızda bir değişiklik yapmak için harekete geçin! Randevunuzu hemen oluşturun.